30 Temmuz 2012 Pazartesi
CİLT 1 PART 4
Magrid bütün olanları hiçbir laf etmeden izliyordu. Eward sürtüğü ise hâlâ bana tehdit edici küfürler savurmaya devam ediyordu. Ben o esnada sadece Magrid’in gözlerine bakıyor hiç dinlemiyordum Eward’ı. Ben hala dinlemiyordum. Dinlemediğimi anladı ve onu sanki giblemiyormuşum gibisinden hayatım boyunca unutamayacağım bir yumruk salladı. O an kendimi yer de buldum. Düşüncelere dalmaya devam ediyordum. Gözümü kapatıp bütün bağrışları, tehditleri ve ağza alınmayacak küfürleri duyuyordum. Aniden kalkıp yarın 3’te spor salonuna gel dedim. O da onayladı. Herkes kulaktan kulağa bir şeyler konuşmaya devam ediyordu. Eve gittim olanları Alric’e anlattım. Nasıl yani çocuğu dövecek misin diye sordu. Elbette hayır dedim. Ona kozumu futbolda gösterecektim. O gün zor bir gece yaşadım. Gözüm hala titriyordu. Hafif morarmıştı. Sabah uyandım. Okula gittim. Dersten çıktım. Spor salonu için ayakkabılarımı giydim. Spor salonunda büyük bir yığın vardı. Onlarca üniversite öğrencisi izlemeye gelmişti-Magrid hariç- Ben o sırada hafif egzersiz yaparken Eward gelmişti. Ona futbol mücadelesi yapacağımızı anlatmadığımdan olsa gerek diğer gözümde büyük bir acı hissettim ve tekrar yere yığıldım. O esnada okuldan profesörler mekândaydı. İkimizle özel olarak konuştu. Hiçbir açıklama yapamadan oradan ayrıldık. Bir daha da Eward’ı hiç görmedim. 1.lig oyuncusu olduğundan maçlarda zaten karşılaşmıyorduk. Ta ki Hamburger – St. Pauli DFB Pokal karşılaşması gelene kadar. St. Pauli’de oynamak istemeyeceğim karşılaşmalar Rald’ın takımı Dynamo Dresden –Rald’tan dolayı tabi ki- Eski takımım Hansa Rostock ve Eward’la yaşadıklarımdan sonra Hamburger’le oynamak istemiyordum. Maalesef Hamburger’le eşleştik. Derbi maçı olacağı için büyük hazırlıklar vardı. Stadyum tıklım tıklımdı. Hiç hayatımda bu kadar dolu bir sahada oynamamıştım her halde. 2. lig olmamıza rağmen St. Pauli taraftarları da bir hayli yoğundu. Eward maça girmeden önce bekleme koridorunda bir hayli sert sert baktı. Aldırmadım. Marş söylendi ve maç başladı. Takımdan Eric sakat olduğu için o günlük sağ açık oynayacaktım. Kesinlikle şanssızdım. Çünkü tüm maç Eward’la beraber mücadele edecektik. Maç 0-0 idi. Maçın bitmesine 25 dakika vardı. Zaten ikinci yarı tamamen sağ kanattan ataklar yaptık. Eward sürekli bana dirsek hamlesi yapmak istese de bana yetişemiyordu. Hızlıydım. Bir an spiker 19 numaralı St. Pauli oyuncusu Chay Abschied kesinlikle çok iyi ataklar düzenliyor. Dediği an tekrar düşüncelere dalmıştım. Neler oluyordu bana. Arada gidip gidip geliyordum. Kendimi ferre starı sanmaya başlamıştım. Bir an hızlı koşuyu bıraktım. Resmen topu bırakmıştım. Sadece yürüyordum. Baya hızlı ilerlediğim için oyuncular çok uzaktaydı. Ama sadece biri hariç… Eward çok sert bir şekilde hem dirsek attı hem de kaydı. O müthiş acıyı emin olun kimse çekemezdi fakat ben o sıra dünyayla iletişimimi kesmiştim. Hakem’e foul itirazları derken Eward kırmızı kart gördü.Küfür etmeye devam ediyordu. Ben hala yerde kıvranıyordum. Acıyı hissediyordum ama normalden çok daha az. Bir an kendimi toparladım ve hocama serbest vuruşu kullanmak istediğimi belirttim el hareketleriyle. Hocam da bana bu aptal davranışlarımdan dolayı pek istekli bakmıyordu. Ret işareti yaptı fakat kararlıydım. Ben kullanmalıydım. Sakatlık,hakemle kavga derken maçın normal süresinin bittiğini ve +1 ek sürede olduğumuzu tabelasıyla gösterdi yan hakem…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder